İslâm'ın beş temel şartından biri olan beş
vakit namazdan biri ve ikindi vaktinde eda edileni. Diğer farz namazlarla
birlikte Hicret'ten bir buçuk yıl önce Mirac sırasında farz kılınmıştır. Adını,
kılındığı vakitten alır. İkindinin sünneti, gayri müekkede olup, farzından önce
kılınır. İkindi namazının sünnet ve farzı dörder rekat olup toplam sekiz
rekattır.
Kur'an-ı Kerîm'de "Akşamlarken ve sabahlarken,
öğle ve ikindi vaktinde Allah'ı -ki göklerde ve yerde hamd ona mahsustur- tesbih
edin, namaz kılın" (er-Rûm, 30/17-18) buyurulmaktadır.
İkindi namazının vakti öğle vaktinin
bitiminden başlar ve güneşin battığı zamana kadar devam eder. Öğle namazının
vaktinin bitimi hususunda iki görüş vardır: Birinci görüş, her şeyin gölgesinin
iki misline ulaştığı vakittir. İkinci görüş ise, İkinci görüş ise, her şeyin
gölgesinin kendisi kadar olduğu vakittir. İkinci görüşe göre öğle vaktinin
bitmesiyle giren zamana asr-ı evvel (birinci ikindi zamanı) denir. İkindi
namazını asr-ı evvelde kılmak, İmâm Ebû Yusuf, İmâm Muhammed ve diğer mezhep
imamlarının görüşü; asr-ı sânide kılmak ise İmam A'zam'ın görüşüdür. Her iki
görüşle de amel edilir. Ancak ülkemizde adet olan yaygın görüş asr-ı evvelde
kılınmasıdır. İhtiyaten asr-ı sâniye bırakılması daha güzeldir.
İkindi namazının sünneti farzından önce
kılınır. İftitah tekbiri ile namaza başlanır, "Sübhâneke", "eûzü besmele",
"Fâtiha" ve bir miktar ayet okunur; rüku ve secdelerden sonra ikinci rekata
kalkılır; ikinci rekatta da"Fâtiha" ve bir miktar ayet okunur, rüku ve
secdelerden sonra oturulur;"et-Tehiyyâtü" ve salavat duaları okunduktan sonra
üçüncü rekata kalkılır. Üçüncü ve dördüncü rekatlar da aynen birinci ve ikinci
rekatlar gibi kılındıktan sonra, son oturuşta"et-Tehiyyâtü" ve salevât duaları
ile "Rabbenâ âtina" ve "Rabbenağfirlî" duaları okunarak selam
verilir.
İkindi namazının farzına başlanmadan önce
kamet alınmalı ve günün ikindi namazının farzını kılmaya niyet edilmelidir.
Farzı aynen sünneti gibi kılınır. Ancak birinci oturuşta salevât duaları ve
üçüncü rekatın başında "Sübhâneke" ve "eûzü besmele" okunmaz. Üçüncü ve dördüncü
rekatlarda ise "Fatiha" dan sonra herhangi bir şey okunmadan rükuya
gidilir.
Güneşin batışından önceki vakitte namaz kılmak
mekruh olduğu için ikindi namazını bu vakte kadar geciktirmemek gerekir.
Herhangi bir nedenle bu vakte kadar kılınmamışsa da terkedilmemeli; mutlaka eda
edilmelidir.
Allah Teâla "Namazlara ve orta namaza devam
edin; gönülden boyun eğerek Allah için namaza durun" (el-Bakara, 2/238)
buyurarak orta namazına ayrı bir önem vermiştir. Orta namazın beş vakit namazdan
hangisi olduğuna dair kesin bir delil yoksa da ikindi sabah ve öğle namazı
olabileceği konusunda rivayetler vardır. Ancak ashab ve tabiîn çoğunluğu bu
namazın ikindi namazı olduğu görüşündedirler. Cenâb-ı Hakk'ın orta namazın hangi
namaz olduğunu belirtmemesi, her namazın orta namaz olduğu kabul edilerek özen
gösterilmesi içindir. Özellikle, gündüz (sabah-öğle) ve gece (akşam-yatsı)
namazlarının ortasında olması sebebiyle ikindi namazının edası hususunda itina
edilmelidir (Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili, İstanbul 1935, I, 810;
Muhammed Ali es-Sâbûnî, Muhtasaru Tefsir-i İbn Kesîr, Beyrut 1401, I, 218;
Mehmed Vehbî, Hulâsatü'l Beyân Fî Tefsîri'l-Kur'ân, İstanbul 1339-1341,I, 204).
Peygamber efendimiz bir hadiste "her kim ikindi namazını kaçırırsa o sanki ehli
(ailesi) ve malı elinden kaçırılmış gibidir" (Sahîh-i Müslim Terc. Mehmet
Sofuoğlu, İstanbul 1968,II, 256); diğer bir hadiste "salât-ı berdeyni (sabah ve
ikindi namazlarını) her kim kılarsa Cennete girdi gitti" (Ahmed Naim, Sahîh-i
Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarîh Tercemesi, Ankara 1985,III 521); yine bir
hadiste de "Ahzâb günü Resulullah (s.a.s) "bizi orta namazdan, ikindi namazından
alıkoydular. Allah onların evlerini ve kabirlerini ateş doldursun" buyurdu.
Sonra o namazı iki ışâ (akşamla yatsı) arasında kıldı" buyurulmaktadır. Bir
başka hadiste de "her kim ikindi namazını (kasden) terkederse ameli batıl olur"
(Ahmed Naim, a.g.e, I 493) buyurulmuştur.
Ahmet ÖZGEN
Sorularla İslamiyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder