Vitir namazı, üç rekatlı bir namazdır. Yatsı namazının son sünnetinden sonra
kılınır.
Vitir namazının vakti, yatsı namazının vakti ile aynıdır, yatsı namazının
vaktinin bitimi ve sabah namazının vaktinin başlangıcı ile son bulur.
Ne var ki Vitir namazı yatsı namazından sonra kılınır. Bu ikisi arasındaki
tertibe riâyet vâcibdir.
İmam Ebu Yusuf ve İmam Muhammed'e göre, vitrin vakti, yatsı namazı
kılındıktan sonra başlar. Bir kimse yatsı namazını kıldıktan sonra elbisesini
değiştirip başka bir elbise ile vitir namazını kılsa ve önceki elbisesinin temiz
olmadığı anlaşılsa, İmam Azam'a göre yalnız yatsı namazını yeniden kılmak
gerekir. İki imama göre ise, her iki namazı tekrar kılması gerekir; çünkü vitir
namazı vaktinden evvel kılınmış olur. (bk. Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam
Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/180-181)
İmam Azam Ebû Hanife, vitir namazını bayram namazları gibi vacip olarak kabul
etmiştir. Ebu Yusuf, İmam Muhammed ve diğer üç mezhep imâmlarına göre ise, vitir
namazı müekked sünnettir.
Bir insan uykudan uyanacağına güveni yoksa, uyumadan önce vitir namazını
kılmalıdır. Eğer uyanacağından emin ise, vitir namazını gecenin sonuna kadar
geciktirmesi daha faziletlidir.
Bu kısa açıklamadan sonra konuyla ilgili hadisleri ve ilgili bazı hükümleri
açıklamaya çalışalım.
Vitir namazı ile ilgili bazı rivayetler
“Allah tekdir; tek olanı sever. Ey Kur’an ehli! Siz de vitir namazını
kılınız!” (Ebû Dâvûd Vitir 1; Tirmizî Vitir 2)
“Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem gecenin her vaktinde vitir namazı
kıldı. Bazen gecenin ilk saatlerinde bazan gece yarısı bazan da gecenin sonuna
doğru kıldı. Sonraları vitir namazını hep seher vaktinde kıldı.” (Buhârî Vitir
2; Müslim Müsâfirîn 136)
“Gece kıldığınız namazınızın sonuncusunu vitir yapınız.” (Buhârî Salât 84
Vitir 4; Müslim Müsâfirîn 151)
“Sabah namazı vakti girmeden vitri kılınız.” (Müslim Müsâfirîn 160 161)
“Sabah vakti girmeden çabucak vitir kılmaya bakın!” (Ebû Dâvûd Vitir 8;
Tirmizî Vitir 12)
“Gecenin sonuna doğru namaza kalkamayacağından endişe eden kimse vitir
namazını gecenin baş tarafında kılsın. Gecenin sonunda kalkacağına güvenen kimse
de vitir namazını gecenin sonunda kılsın. Çünkü gecenin sonunda kılınan namazda
melekler de bulunduğundan vitri bu saatte kılmak daha sevaptır.” (Müslim
Müsâfirîn 162 163)
Vitrin önemi
Vitir kelimesi “bir tek eşi ve benzeri olmayan” mânasına gelmektedir.
Peygamber Efendimiz “Allah tekdir; tek olanı sever” buyurarak vitir namazı ile
tek olan Allah arasındaki sayı bakımından ilgiye ve onun vitir kılanları
sevdiğine ve onlara sevap verdiğine işaret ettikten sonra mü’minlere hitâben “Ey
Kur’an ehli! Siz de vitir namazını kılınız!” buyurmaktadır. Her ne kadar “Kur’an
ehli” sözü Kur’an’ı güzel okuyup öğretenleri ve onu ezberleyenleri hatıra
getiriyorsa da Kur’ân-ı Kerîm’i baş tacı edinen bütün mü’minlerin Kur’an ehli
olduğunda şüphe yoktur. Şu halde Resûl-i Muhterem Efendimiz bütün müslümanların
vitir kılmasını istemektedir. Nitekim aşağıda geleceği üzere Efendimiz’in “Vitir
her müslümanın üzerinde bir Allah hakkıdır” buyurması da bunu göstermektedir.
Vitir namazı böylesine önemli olduğu içindir ki Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi
ve sellem “Her kim vitri unutur yahut kılmadan uyuyakalırsa onu hatırladığında
veya sabahleyin hemen kılsın” (Ahmed b. Hanbel Müsned 3/44) buyurmuştur. Biz de
bu sebeple vitir kılamadığımız zaman onu daha sonra kazâ ederiz.
Kâbe’nin etrafında yedi defa dönerek tavaf ettiğimiz Safâ ile Merve arasında
yedi defa koşup sa`y ettiğimiz yine hac ibadeti esnasında şeytana üç ayrı yerde
yedişer taş attığımız namazlardan sonra üç defa otuz üçer adet tesbih çektiğimiz
dikkate alınırsa tek rakamın yani vitrin ibadetlerimizdeki yeri ve önemi daha
iyi anlaşılır.
Vitir kılmak vâcip mi sünnet mi?
Resûl-i Ekrem Efendimiz vitir namazının diğer farz namazlar gibi mutlaka
kılınması gereken zorunlu bir namaz olmadığını belirtmektedir. Bunda kimsenin
şüphesi yoktur. Bununla beraber Efendimiz bazı hadislerinde vitir namazının
önemini belirterek şöyle buyurmuştur:
“Allah Teâlâ dünya varlığından daha hayırlı bir namazla sizin imdâdınıza
yetişmiştir. Bu vitir namazıdır. Allah Teâlâ bu namazı yatsı ile tanyerinin
ağarması arasında kılmanızı uygun görmüştür” (Ebû Dâvûd Vitir 1; Tirmizî Vitir
1).
“Vitir her müslümanın üzerinde bir Allah hakkıdır. Artık onu beş rek`at
kılmak isteyen beş kılsın üç rek`at kılmak isteyen üç kılsın bir rek`at kılmak
isteyen de öyle yapsın” (Ebû Dâvûd Vitir 3; Nesâî Kıyâmü’l-leyl 40; İbni Mâce
İkâmet 123).
Vitir namazının önemini gösteren başka hadisler de vardır. İmâm-ı Âzam Ebû
Hanîfe yukarıdaki hadislerin bir kısmında geçen “Vitir kılınız” emrine ve
benzeri hadislere bakarak vitir namazının farz ile sünnet arasında bir önemi
bulunduğunu kabul etmiş ve onun vâcip olduğunu söylemiştir. Diğer mezhepler ise
vitir kılınması konusundaki hadislere bakarak onun gerçekten önemli bir namaz
olduğunu kabul etmişler bununla beraber vitir namazının sünnet-i müekkede
olduğunu söylemişlerdir. Onları bu kanaate götüren hususlardan biri Peygamber
Efendimiz’in bazı namazlarla birlikte vitrin kendisine farz kılındığını
söylemesi ümmetine de ısrarla beş vakit namazı tavsiye etmesidir. Yukarıdaki
hadiste Efendimiz’in “Kur’an ehli”ne vitir kılmayı tavsiye etmesine bakarak bazı
âlimler bunlar Kur’an ehli hâfızlar ve kurrâdan olan kimselerdir; vitir onlara
tavsiye edildiğine göre bu namaz vâcip değil sünnet-i müekkededir demişlerdir.
Hanefî mezhebinin iki büyük imamı Ebû Yûsuf ile İmam Muhammed de vitrin sünnet-i
müekkede olduğu görüşündedir. Burada şunu da belirtelim: Vâcip terimi Hanefîler
dışındaki bütün mezhepler tarafından farz karşılığı olarak kullanılmaktadır.
Onlar Hanefîler gibi farz ile sünnet arasında bir başka terim kabul
etmemektedir.
Vitir ne zaman kılınmalıdır?
Yukarıdaki bazı hadislerde tanesinde vitir namazının ne zaman kılınması
gerektiğine temas edilmektedir. Bu hadislerden öğrendiğimize göre Resûl-i Ekrem
Efendimiz vitir namazını gecenin her saatinde kılmıştır. Bazen yatsı namazından
sonraki zamanda bazen gece yarısında bazen de tanyeri ağarmadan önceki saatlerde
kılmıştır. Fakat hayatının son dönemlerinde vitir namazını gecenin son kısmı
demek olan seher vaktinde kılmayı âdet edinmiştir. Neden öyle yaptığını da
yukarıdaki hadislerin sonuncusunda belirterek şöyle buyurmuştur: “Gecenin
sonunda kalkacağına güvenen kimse vitir namazını gecenin sonunda kılsın. Çünkü
gecenin sonunda kılınan namazda melekler de bulunur ve bu saatte kılmak daha
sevaptır.” Demek oluyor ki seher vakti kalkıp Rabbine ibadet eden kimseler
kesinlikle yalnız değildir. Bu feyizli zamanı değerlendirirken onlara melekler
arkadaşlık ederler. İbadetlerinin kabul edilmesi için dua ve niyazda bulunurlar.
İşte bu sebeple gecenin sonuna doğru kalkıp vitir kılmak daha bereketli daha
feyizli daha sevaptır.
Peygamber Efendimiz vitir namazını gece kılınan nâfile namazlardan sonra edâ
etmeyi tavsiye etmiştir. İşte bu sebeple ramazan ayı boyunca vitir namazı
teravih namazından sonra kılınır. Peygamber aleyhissalatü vesselam vitri gece
kılınan nâfile namazlardan sonra edâ etmeyi böylece gece ibadetlerini nâfile
namazların en hayırlısı ile bitirmeyi tavsiye etmekle beraber onun tanyeri
ağarmadan önce mutlaka kılınması gerektiğini hatırlatarak “Sabah vakti girmeden
çabucak vitir kılmaya bakın!” buyurmuştur.
Resûl-i Ekrem Efendimiz uykuya yenik düşecek bu sebeple de gecenin sonuna
doğru kalkıp vitir namazı kılamayacak ümmetine bir kolaylık göstermiş onların
vitir namazını gecenin baş tarafında kılabileceklerini ifade buyurmuştur.
Nitekim Ebû Hüreyre hazretleri öğrendiği hadisleri yatmadan önce geç vakitlere
kadar tekrarladıktan sonra uyumayı âdet haline getirdiği için Efendimiz
kendisine vitir kılmadan uyumamasını tavsiye etmiştir (Buhârî Teheccüd 33 Savm
60). Bu tavsiyenin sadece ona mahsus olduğu kabul edilmektedir.
Vitir Namazı nasıl kılınacaktır?
Yüce Rabbimiz gece namazlarının ilki olan akşam namazını tek rek`atlı
kılmamızı istediği gibi gecenin son namazı olan vitrin de tek rek`atlı olmasını
uygun görmüştür. Peygamber aleyhissalatü vesselam bu sebeple yukarıda geçtiği
üzere “Gece kıldığınız namazınızın sonuncusunu vitir yapınız” buyurmuştur.
Şüphesiz bunda bir çok sır ve hikmetler vardır.
Vitir “tek” anlamına geldiği için Mâlikî Şâfiî ve Hanbelî mezhebi âlimleri
vitir namazının bir rekat olduğunu söylemişlerdir. “Vitir gecenin sonunda bir
rek’attır” (Müslim Müsâfirîn 154-156) anlamında hadisler vardır. Şöyleki
Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem geceleyin kıldığı nâfile namazları hep
ikişer rekat kılmış son olarak kıldığı iki rek`attan sonra ayağa kalkıp bir
rekat daha kılmıştır. Hatta bazı rivayetlerde belirtildiğine göre bir rekattan
ibaret olan bu son rekata başlamadan önce bazen yanındakilerle konuşmuştur.
Demek oluyor ki Allah’ın Resûlü bazen ikişerden dört rekat namaz kılmış sonra
ayağa kalkmış ve bir rek`at vitir kılarak gece ibadetlerini beşe tamamlamıştır.
Bu şekilde bazen yedi bazen dokuz bazen on bir bazen da on üç rekat namaz
kılmış; ama son kıldığı rekat daima tek (vitir) olmuştur. Hanefîler dışındaki
bazı âlimlere göre meselâ on bir rekat vitir kılacak bir kimse arada hiç
oturmadan sadece on birinci rekatta tahiyyata oturmak suretiyle vitir kılabilir.
Bazılarına göre ise sadece onuncu rekatta tahiyyata oturulur sonra ayağa
kalkılıp bir rekat daha kılarak on bir rek`atlı vitir namazı kılınmış olur. Beş
yedi dokuz rekat vitir kılmak isteyenler de böyle kılabilir.
Hanefîler ise vitir namazının üç rekat olduğu bunun da tıpkı akşam namazının
farzı gibi kılınacağı görüşündedirler. Buna göre iki rekat kıldıktan sonra selâm
vermeden üçüncü rek`ata kalkılacak ve üçüncü rekatın sonunda selâm verilecektir.
Diğer bir ifadeyle bir selâmla üç rekat kılınacaktır. Hanefîler’in bu
uygulamadaki dayanaklarından biri Peygamber Efendimiz’in sadece tek rekat olarak
kılınan namazları eksik ve güdük saymasıdır. Hz. Ebû Bekir’in torunu olup
devrinde Medine’nin en büyük âlimlerinden biri sayılan hadis hâfızı Kâsım b.
Muhammed’in Medine’deki uygulamayı ortaya koyan şu sözü de onların
dayanaklarından biridir: “Bulûğa erdiğimiz günden beri hep üç rekat vitir
kılındığını gördük. Bununla beraber hepsi yani bir de üç de beş de yedi de
câizdir. Umarım ki hiçbirinde sakınca yoktur” (Buhârî Vitir 1). Hanefîler diğer
mezheplerin uygulamasını yanlış bulmamakla beraber vitri birbirine bağlı üç
rekat halinde kılmayı daha faziletli ve daha uygun görmüşler; üç rekattan fazla
kılınmasını da isabetli bulmamışlardır.
Buna göre:
1. Vitir namazı önemli bir ibadettir. Bu namazı devamlı surette kılmak
Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını ve muhabbetini kazanmaya vesile olur.
2. Vitir namazı yatsının farzı kılındıktan sonra başlar, sabah anamzı
girinceye kadar devam eder.
3. Vitri zamanında kılamayacağını düşünenler onu yatsı namazından sonra
kılabilirler.
4. Vitir namazının en makbul zamanı seher vakti dediğimiz gecenin son üçte
biridir. Zira bu vakit meleklerin ve Cenâb-ı Hakk’ın rahmetinin yeryüzüne bol
bol indiği mübarek bir zaman dilimidir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder