soru
Bazı namazlar arasında kerahet vakitleri olduğu kaynaklarda ifade edilmekte.
Kerahat vakti denilen vakit bir sonraki namazdan ne kadar zaman öncedir? Mesela
akşam namazı ile ikindi namazında ki kerahat ne kadar zaman öncesine kadardır?
2:Hangi namazlar arasında kerahat vardır, hangi namazlar arasında kerahat vakti
yoktur?
cevap
Değerli kardeşimiz;
Beş vakit vardır ki, onlara mekruh vakitler denir.
Birincisi: Güneşin doğmasından bir mızrak boyu (beş derece) ki, yükselişine
kadar olan zamandır. Memleketimize göre güneşin doğuşundan sonra kırk ile elli
dakika arasında bir zamandır.
İkincisi: Güneşin yükselip de tam tepeye geldiği zeval anının bulunduğu
vakittir. Buda öğle namazından önceki 30-40 dakikalık bir zamandır.
Üçüncüsü: Güneşin sararmasından ve gözleri kamaştırmaz bir hale gelmesinden
itibaren batışı zamanına kadar olan vakittir. Buda güneşin batmasından yani
akşam namazından 45 dk. öncedir.
Dördüncüsü: Fecri Sadıkın doğmasından güneşin doğacağı zamana kadar olan
vakittir.
Beşincisi: İkindi namazı kılındıktan sonra güneşin batmasına kadar olan
vakittir.
İlk üç kerahet vaktinde ne kazaya kalmış farz namazlar, ne vitir gibi vacip
olan namazlar, ne de önceden hazırlanmış bir cenaze namazı kılınabilir, nede
evvelce okunmuş bir secde ayeti için tilavet secdesi yapılabilir. Bunlar yapılsa
iadeleri gerekir.
Bu üç vakitte nafile namazda kılınmaz. Ancak kılınacak olsa kerahetle caiz
olur ve iadesi gerekmez. Çünkü bu kerahet nafile namazların sıhhatli olmasına
engel değildir. Bununla beraber bu vakitlerden birine rastlayan bir nafile
namazı kerahet vaktinden sonra onu kaza etmek daha fizaletlidir.
Bu üç vakit ateşe tapanların ibadet zamanıdır. Onlara benzemekten kaçınmak,
hak dine saygının gereğidir.
Diğer iki kerahet vaktinde ise nafile namaz kılmak mekruhtur. Farz ve vacip
namaz mekruh değildir. Cenaze namazı ve tilavet secdesi de mekruh değildir. Bu
iki vakitten birinde başlanmış olan bir nafile namazı, kerahetten kurtulması
için bozulmuş olursa, sonradan onu kaza etmek gerekir.
Güneşin batışı halinde yalnız o günün ikindi namazı kılınabilir. Fakat diğer
bir günün kazaya kalmış olan ikindi namazı kılınmaz. Çünkü kamil bir vakitte
vacip olan bir ibadet, nakıs olan ( keraheti bulunan) bir vakitte kaza edilemez.
Kerahet vakti ise ibadetlerin noksanlığına sebebdir.
Güneşin doğuşuna rastlayan her hangi bir namaz ise bozulmuş olur. Bunun için
bir kimse daha ikindi namazını kılmakta iken güneş batsa namazı bozulmaz. Fakat
sabah namazını kılmakta iken güneş doğsa, namazı bozulur. Çünkü birinci halde,
yeni bir namaz vakti girmiş olur. İkinci halde ise, namaz vakti çıkmış; fakat
yeni bir namaz vakti girmemiş olur.
Tam zeval anına rastlayan bir namaz farz veya vacip ise bozulur. Eğer nafile
ise mekruh olmuş olur. Yalnız İmam Ebu Yusufa göre Cuma günü zeval vaktinde
nafile namaz kılınması caizdir ve keraheti yoktur. Zeval vakti son bulup da
güneş batıya doğru yönelmeye başlayınca artık ittifakla kerahet vakti çıkmış
olur.
Kerahet vaktinde okunan bir secde ayetinden dolayı secde yapılabilir. Ancak
kerahet vaktinden sonraya bırakmak daha faziletlidir. Yine kerahet vakitlerinden
birinde hazırlanmış olan bir cenazenin namazı o vakitte kılınabilir. Öyleki
faziletli olan bu namazı geciktirmeyip hemen kılmaktır. Çünkü cenazelerde acele
etmek menduptur.
Günein batışından sonra daha akşam namazının farzını kılmadan nafile namaz
kılmak mekruhtur. Çünkü akşam namazı geciktirilmiş olur. Oysa ki, akşam
namazında acele etmekte fazilet vardır.
Cuma günü imam hutbeye çıktıktan sonra veya ikamet getirildikten sonra namaza
başlamak mekruhtur.
İki bayram namazından önce ve bayram hutbeleri arasdında ve bu hutbelerden
sonra bayram namazı kılınan yerde nafile namaz kılmak mekruh olduğu gibi, güneş
tutulması, yağmur duası ve hac hutbeleri arasında da mekruhtur. Bu hutbeleri
dinlemek lazımdır.
Mekruh olmayan bir vakitte başlanmış olan nafile bir namaz bozulmuş olsa,
(bunu kaza etmek vacip olduğundan) ikindi namazından sonra güneşin batışına
kadar ve fecrin doğuşundan sonra güneşin bit mızrak boyu yükselmesine kadar kaza
edilmez, mekruhtur. Bununla beraber kaza edilse sahih olur. Diğer kerahet
vakitleri de böyledir. Ancak başta sıralanan ilk üç kerahet vakti böyle
değildir. Onların birinde kaza edilmesi sahih olmaz. Yeniden kaza edilmesi
gerekir.
Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslam İlmihaliSelam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder