Teyemmüm Nedir?
Teyemmüm, lügatte, kasıd
mânasındadır.
Dinî ıstılahtaki mânası ise; pâk ve temiz
toprak ile, kolları ve yüzü, özel bir şekilde meshetmek demektir.
Teyemmüm, sadece bu ümmete mahsus bir
kolaylıktır. Mü'minler su yokluğunda veya su bulunmakla birlikte hastalık v.s.
gibi suyu kullanmanın imkânsız hâle geldiği bâzı durumlarda, hades (cünüplük
veya abdestsizlik) hâlinden teyemmüm vasıtasıyla kurtulurlar. Böylece ellerinde
olmayan bir sebebden dolayı, Allah'a ibadet ve kulluktan geri kalmamış
olurlar.
Teyemmümün, bu ümmete Allah'ın hususî bir
lütfu ve ihsanı olduğunu, Resûlüllah Efendimiz şu şekilde
belirtmişlerdir:
"Benden önce kimseye verilmeyen beş şey bana
verildi: Bunlardan birisi de, yerin (toprağın) bana mescid ve temizleyici
kılınmasıdır. Binaenaleyh kime nerede namaz vakti gelirse, hemen orada namazını
kılsın."
(Eski ümmetler ancak Kiliseler gibi ibâdete
mahsus yerlerde ibâdet edebilirlerdi.)
Bu hadîsten anlaşıldığı gibi, toprak,
Müslümanlar için, hem üzerinde namaz kılabilecekleri temiz bir madde (namaza
mâni bir pislik olmamak şartı ile), hem de aynı zamanda su bulunmaması hâlinde
teyemmüm vasıtasıyla suyun yerini tutacak temizleyici bir unsur
kılınmıştır.
Teyemmüm, Hicrî 5. veya 6. yılda meydana gelen
benî Müstalik seferi sırasında, Mâide sûresinin altıncı âyetiyle meşrû'
kılınmıştır.
Teyemmümün hükmünü bildiren âyet-i kerîmenin
sonunda:
"Allah, bununla size güçlük dilemez. Fakat
sizi tertemiz yapmak ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak ister. Tâ ki
şükredesiniz", buyurulmaktadır.
Bu ifadeden, teyemmümün mü'minlere kolaylık ve
rahmet olduğu, mü'minlerin mânevî temizliklerini ihmâl etmemelerine vesile
teşkil ettiği anlaşılmaktadır.
Teyemmümü Meşrû' Kılan Sebebler
Nelerdir?
Teyemmüm de, abdest gibi ancak bülûğa ermiş,
aklı başında Müslümanlar üzerine vâcibdir.
Teyemmüm başlıca iki sebebden dolayı meşru'
hâle gelir:
1 - Gerçekten suyun bulunmaması.
2 - Hükmen suyun bulunmaması.
Gerçekten Suyun Bulunmaması Ne
Demektir?
İbâdet edecek kimsenin yanında suyun hiç
olmaması veya temizliğe yetecek miktarda bulunmamasıdır. Bu vaziyette olan
kişinin teyemmüm yapabilmesi için, önce durumuna göre, civarda su araştırması
yapması gereklidir. Şöyle ki:
* Susuz kalan kimse, şehir veya şehir gibi bir
yerde ise, teyemmümden önce mutlaka su aramalıdır. Çünkü, böyle bir yerde
araştırılırsa su bulunması kuvvetle muhtemeldir.
* Abdest ve gusle yetecek suyun hiç
bulunmaması, yürüyerek veya vasıtayla kolayca gidilip gelinebilecek bir
mesafeden daha uzakta olması, su yolunda bir tehlikenin varlığı, suyu aramaya
gittiği takdirde mal ve can güvenliği, suyu elde etme araç ve gerecinin
bulunmayışı, sık rastlanılan örnekleri olarak sayılabilir. Bu konuda mükellef
kendi karar vermeli, haklı ve geçerli bir mazeretinin bulunduğuna kanaat
getirdiğinde dinin bu ruhsatından yararlanmalıdır.
Hükmen Suyun Bulunmaması Ne
Demektir?
Şu hallerde, su olmakla beraber hiç su
bulunmamış hükmü geçerlidir:
1 – Temizliğe yetecek kadar bol su bulunur,
fakat bir mazeret veya hastalık veya havanın, suyun aşırı derecede soğuk olması
sebebiyle onu kullanmak tıbben sakıncalı olursa, su kullanmayıp teyemmüm almak
vâcib olur.
2 – Mevcut suya, temizlik dışında içmek ve
yemekte kullanmak gibi daha zarurî bir ihtiyaç için gerek duyulabilir. Abdest
veya gusül için ise teyemmüm edilir.
3 - Parayla su satın alma imkânının olmayışı
veya fiyatının rayiç bedelin çok üstünde olması, mazerete olarak sayılabilir. Bu
konuda mükellef kendi karar vermeli, haklı ve geçerli bir mazeretinin
bulunduğuna kanaat getirdiğinde dinin bu ruhsatından yararlanmalıdır.
Teyemmümün Sahih Olmasının Şartları
Nelerdir?
Teyemmümün sahih ve Allah katında muteber
olabilmesi için, şu şartların bulunması lâzımdır:
1 - Niyyet etmek.
Teyemmüm, niyetsiz olmaz. Bizzat abdestsizlik
veya cünüplükten temizlenmeye niyet edilmeden alınacak teyemmüm sahih değildir.
Halbuki gusül ve abdestte niyet şart değil, sünnettir.
2 - Su bulunmamak veya bulunsa bile, onu
kullanmaya mâni haller zuhur etmek.
3 - Yüz, el ve kollarda mum, yağlı boya, oje
gibi deriyi örten kalın maddelerin bulunmaması.
Bu maddeler temizlenmeden alınan teyemmüm
sahih değildir.
4 - Teyemmüm alırken, abdest bozucu bir halin
de bulunmaması şarttır.
Meselâ, burnu kanar halde alınan abdest sahih
olmadığı gibi, teyemmüm de sahih değildir.
5 - Teyemmüm yapılacak toprağın temiz
olması.
Teyemmüm yapılacak nesnenin, sırf toprak
olması gerekmez. Kum, alçı, mermer, tuğla, madenî tuzlar, zümrüt, yâkut gibi
topraktan çıkan ve toprak cinsinden sayılan maddelerle de teyemmüm
alınabilir.
6 - Teyemmüm, ellerin içyüzü ile, toprağa iki
vuruşla yapılır. Birinci vuruşta yüz, ikinci vuruşta kollar
meshedilir.
7 - Teyemmümde, âzaları mesh, ellerin
tamamıyla veya en az üç parmakla yapılır. İki parmakla yapılan mesihle teyemmüm
sahih olmaz.
8 - Yüz ve kolları, kaplama şekliyle tamamını
meshetmelidir.
Meselâ, sakal başları ile kulak arasındaki
kılsız bölge, kaş ile göz arası, burnun her yanı meshedilmeli, yüzükler
yerlerinden oynatılmalı, parmaklar hilâllenmelidir.
Diğer bir görüşe göre, teyemmüm âzalarının
dörtte üçü meshedilse kâfidir.
Teyemmümün Farzları Nelerdir?
Teyemmümün farzları ikidir:
1 - Niyet.
2 - Elleri temiz toprağa iki kere vurarak,
yüzün ve kolların tamamını meshetmek...
Birinci vuruşta yüz, ikincisinde de kollar
meshedilir.
Teyemmümün Sünnetleri Nelerdir?
Teyemmümün başlıca sünnetleri
şunlardır:
1 -Besmele ile başlamak.
2 - Toprak veya toprak cinsinden birşey
üzerine elleri parmakların arası açık olarak koyduktan sonra, elleri öne doğru
sürmek.
3 - Öne doğru sürülen elleri, önden arkaya
doğru çekmek.
4 - Elleri topraktan kaldırınca, tozlu ise
silkelemek.
5 - Tertibe riayet etmek. Yani önce yüz, sonra
kolları meshetmek.
6 - Meshler arasında başka işler yapmamak,
meshe ara vermemek.
Sünnet Üzere Teyemmüm Nasıl Alınır?
Teyemmüm edecek olan kimse, önce teyemmüme
kalben ve dil ile niyet ederek, ellerini parmaklarının arası açık olarak temiz
bir toprak veya toprak cinsinden bir madde üzerine koyup ileri doğru sürer.
Sonra geriye çeker. Sonra ellerini çırparak fazla tozları silkeler. Bundan sonra
iki eli ile yüzünün her tarafını kaplıyacak şekilde mesheder. Böylece toprağa
birinci vuruş yerine getirilmiş olur.
Sonra tekrar önceden yaptığı gibi, iki elini
toprağa vurur, ellerini ileri-geri sürter, fazla tozu silkeler. Bundan sonra sol
elinin işaret parmağı ile baş parmağını birbirinden ayırır, kalan üç parmağın iç
kısmı ile sağ elinin arkasını dirseğine kadar sıvazlar. Önceden ayırmış olduğu
işaret ve başparmağı ile de iç kısmını sıvazlar. Böylece sağ kolun meshi bitmiş
olur.
Sıra sol kolun da bu şekilde meshedilmesiyle,
teyemmüm tamamlanmış olur.
Görüldüğü gibi, teyemmümde önce niyet
edilmekte, sonra eller toprağa iki kere vurularak birinci vuruşta yüz, ikinci
vuruşta da sırasıyla ağ ve sol kollar sıvazlanmaktadır.
Teyemmümü Bozan Şeyler:
1 - Abdesti bozan veya guslü gerektiren
şeylerin hepsi, teyemmümü de bozar. Meselâ, teyemmümlü kimsenin burnunun
kanaması gibi.
2 - Teyemmümü meşrû kılan özür hâlinin ortadan
kalkması da teyemmümü bozar. Suyun bulunması veya suyu kullanmaya mâni özür veya
ihtiyaç hâlinin zâil olması gibi.
Suyu bulmanın veya suyu kullanmaya mâni olan
hallerin ortadan kalkmasının üç durumu vardır:
a) Namaza başlamadan evvel su bulunsa veya
özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm hemen bozulur. Namaz için abdest almak
gerekir.
b) Namaz içinde su görülse veya özür hâli
kalksa, teyemmüm de, namazda bozulur. Namazı, abdest alarak yeniden kılmak
gerekir.
c) Namaz kılındıktan sonra su bulunsa veya
özür hâli ortadan kalksa, teyemmüm bozulur, fakat namazın iadesi
gerekmez.
Teyemmümle İlgili Bâzı Mes'eleler:
* Temiz bir yerden müteaddit kimseler teyemmüm
edebilirler. Çünkü yeryüzü, su gibi değildir. El konulması ile müsta'mel olmuş
sayılmaz.
* Bir teyemmüm ile birden fazla farz ve nafile
namazlar kılınabilir.
İmam-ı Şâfiî'ye göre, bir teyemmüm ile yalnız
bir farz namaz ile birden fazla nafile namazlar kılınabilir. Bu ihtilâftan
kurtulmak için her farz namaz için yeniden teyemmüm etmek evlâdır.
* Abdest âzalarının yarısında veya ekserisinde
yarası olan kimse teyemmüm eder.
* Bir yerde mahpus kalan kimse, temiz su ve
temiz toprak bulamasa, İmam-ı A'zam ve İmam-ı Muhammed'e göre, namazını sonraya
bırakır. Ebu Yûsuf'a göre ise, bir şey okumaksızın namazın bütün rükünlerini
yapar. Başka bir tabirle taklîden namaz kılar. Bil'âhare kurtulunca da kaza
eder.
* Hacıların hediye için taşıdıkları Zemzem
suyu ile, başka bir su bulunmazsa gusledilir. Teyemmüme gidilmez.
* Boy abdesti alması gereken kimse, sadece
abdeste yetecek kadar su bulsa, teyemmüm eder. O suyu kullanması
gerekmez.
* Daha namaz vakti girmeden teyemmüm
yapılabilir. Fakat namazın müstehab vakti geçmeden su bulmayı ümid eden
kimsenin, teyemmümü te'hir etmesi mendubtur.
Diğer üç İmama göre, vakit girmeden teyemmüm
yapılamaz..
Kaynak:Sorularla İslamiyet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder